Yazılar

Evren

Önüme bir kitap sayfasından çekilmiş ve altı çizilmiş ingilizce bir paragraf geldi. Yazarı kim bilmiyorum o yüzden hakkını veremeyeceğim ama bana ait olmadığını söylemem yeterli olacaktır. Daha önceleri içinde büyüdüğüm kapalı fanustan çıkıp bunu anlayamazdım ama bu aralar kadın erkek hormonları ve beyinlerinin çalışma şekli ile ilgili olan bilimsel veriler sorularıma daha doyurucu cevaplar veriyor daha açık görüşlü olabilmeme neden oluyor.

O zaman buraya bir yeliz-translate :) ile müdahale ederek bahsettiğim paragrafı paylaşayım:
“ Bir erkek seninle GERÇEKTEN ilgileniyorsa senin onun peşinden koşmana gerek kalmaz. Evet, istersen bir erkeğin peşinden koşabilirsin, fakat çoğu vakada bu sadece onun aslında seninle ilgilenmediğinin işaretidir. Bir erkeğin sırtını dayayıp oturup kadının her şeyi yapmasını beklemesi doğasına aykırıdır. Senden hoşlandığını iddia eden bir erkek senin mesaj atmanı, aramanı, görüşme planları yapmanı geleceğe dair planlar yapmanı bekleyip kösesinde oturuyorsa o erkeğin hayatında hangi konumda olduğun çok açıktır. Bir erkek seni gerçekten istediği zaman, hayranlarına ayırmaya tenezzül edecek vakti olmayan bir ünlü gibi onun peşinden koşman gerekmez. Sen onun önceliği olacaksın.”
Herkes eşit, herkes aynı sevgi ve huzur içinde yaşayalım bakış açısı iyi hoş da… Bariz farklıyız… Bunları da göz önünde bulundurmak lazım. Çoğu hayal kırıklığımızın altında yanlı ve yanlış yaklaşımlarımız ve eksik değerlendirmelerimiz yatıyor. Hayallerimizi hayal ederken veya ifade ederken netlik eksikliğimiz de buna neden oluyor. Mümkün olabildiğince net olmak lazım o zaman, bu yaşayan-canlı organizma olan hayat bile yanlış anlayabilir çünkü.
Netlik adına…
Umarım beni kaybetmezsin. Umarım seni kaybetmem, umarım gitmezsin demeyeceğim. Çünkü o kısmı benim elimde değil. Ben seni kaybetmeyeceğim ama umarım sen de beni kaybetmezsin. Umarım açıklığım, kalbimi yakamda taşıyışım, severek verdiğim emek sana da batmaz ve beni kaybetmezsin. 
Çok iyi anlıyorum şimdi… Birçok dileğimi yanlış veya eksik ifade etmişim ve istediğimden gerçekten emin olmadığım şeylerin üstünde ısrarla yogunlaşmışım… Ne iyi gidebilir ki bu koşullarda.
Hep başkalarının ne istediği önemliydi ve benim isteklerim de ona göre şekillenirdi. Hep seçildim, nadiren seçtim. Seçimimin bu sefer sonuna kadar arkasındayım ve elimden gelen budur. Kalanı benim elimde değil. Her şeye müdahale etmeye çalışmak vazgeçip var olmak ve başkalarına da saygı göstermek ön planda olmalı artık. 

 

Sosyal Ağlarda Paylaşın

Share on Tumblr

Facebook Yorumları


Yorumlar (0)

Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın