Yazılar

Astrolojiye giriş

Bilimle iç içe yaşayan bir insan olarak bilime inancımı anlatma gereği duymuyorum. Hayatın anlamı bilimdir. Biz insanlar da bunu kavramış ve bilim ile bugünlere kadar gelmiş durumdayız. Pozitif bilimler denen bilim dalları ön plana çıkmış, binlerce yıldır var olan farklı yaklaşımlar da zaman içinde “batıl inanç” olarak damgalanmış ve birçok insan tarafından kenara itilmiş durumda. Bunların içinde her türlü enerji sistemi ve bu enerji sistemlerini destekleyen doğal taş v.b gibi araçlar hor görülmeye başlanmış ne yazık ki. Bir adım ileri giderken iki adım geri atmışız. Astroloji de bunlardan bir tanesi. Kendimi bildim bileli burçlara inanmışımdır. Fakat kişiliğime bakıldığında bu aslında bir tezat gibi görünmektedir. Elinde kanıt olmadan hiçbir şeye inanmayan, hocalarının söylediklerini kitaplarla destekleyen ve %100 bilgi sahibi olmadan herhangi bir konu hakkında yorum dahi yapma hakkını kendinde görmeyen bir insanın astrolojiye inanması komik görünebilir. İki gündür bu konuyla ilgili bir araştırmaya başladım. Bilmediğim halde beni bu alana çeken neydi ve inancım arkasında durabileceğim bir şey miydi?… Araştırmaların çok erken fazında olmama rağmen adım adım paylaşmak istiyorum burada. Astroloji aslında içsel bir yolculukmuş ve içsel yolculuk hayatımın her döneminde iyi veya kötü anlamda savaştığım bir olgu olmuştur. Önce kendimle başlayarak sonra diğerlerine yönlenerek bu konuyu iyice açmak istiyorum. Bu konuyla ilgili çeşitli referanslarım olacak elbette fakat bu konuyla derinden ilgilenmeme neden olan kitap; Jan Spiller isimli medyum ve astroloğun “Astrology for the Soul” “Ruh için Astrology” isimli kitabı. Araştırmamı tamamladıktan sonra bulgularımı yazmak yerine eş zamanlı gidip, hem okuyup hem paylaşmak istiyorum. Bu kitap aslında sadece astroloji ve güneş burçları ile ilgili değil, hatta özellikle nodal aks ve doğum tarihine ve yılına göre ayın kuzey ve güney nodları yani düğümlerine göre burçlarla ilgilenmektedir. Günlük gazetelerde sitelerde gördüğümüz hayatımıza şirinlik katan burç yorumları basitçe güneşin konumuna göre kişinin doğduğu tarihteki gezegenlerin konumuna göre hareket ederken konu aslında çok daha karmaşıktır. Dünya güneşin etrafında dönerken ayın orbiti ile dünya gezegeni arasında keşisen noktalar ayın nodları yani ayın düğümleridir. Kuzey nod kuzey kutbumuza en yakın nokta iken güney nod da güney kutbumuza en yakın noktadır ve aralarında her zaman 180 derece uzaklık bulunur. Bunun dışında bir nodal aks denilen bir olgudan bahsediliyor. Bütün gezegenlerin bir güney ve kuzey nodu mevcuttur. Kitapta sadece ayın nodları üzerinde durulmuş olsa da doğum haritası denilen şey bütün gezegenlerin nodları, aksları birbiri ile ilişkileri ay ve dünya gezegeni ile ilişkisini ve bunlar yaşarken doğan kişinin yoğrululan ruhu ile ilgilidir bence ve bu konuda yorum yapacak kadar ne bilgim ne de anlayışım bulunmaktadır şimdilik. Fakat bana göre, ruha inanan, astrolojiye de inanır. Bu kadar basit. Bizi biz yapan ruhumuz ise, ruhumuzu şekillendiren dış etmenler de çok önemlidir. Bu kadar büyük bir evren ve kimbilir kaç parallel evrenin içinde doğum sırasında bu etmenlerin hücresel boyutta yaratışımıza işlemediğini söylemek bence büyük bir ukalalık olur. Biz kimiz ki bu kadar büyük güçlerin arasında kendimizi en muktedir görelim… Bilmediğimiz o kadar çok şey var ki, öğrendikçe algımız genişleyeceğine insanoğlu olarak daralmaktadır. Bilim sayesinde keşifler arttıkça kendimizi yenilmez ve tek zannetmeye  başlamışız. Oysa bilmediklerimizi gördükçe ve keşfettikçe daha da çok şey bilmediğimizi fark etmeliyiz bence…
Astrolojide Ay duygularımızı, duygu-durumumuzu, bağlılıklarımızı, güvensizliklerimizi, aidiyet hissimizi yönetir, yani ruh bedenimizi yönetir. Kendimizi nasıl gördüğümüzü yönetir, bunu farkına varabilmek de bize değiştirme ve yenilik katma gücü getirebilir bence. Kuzey nodumuz herbirimizde farklı bir burç ve evde bulunur. Bu burç çoğunlukla güneş burcumuzdan farklıdır. Bu kitap sayesinde biraz da bu konuyu irdeleme şansına sahip olabileceğim. Kuzey nodun bulunduğu burç kişilikte meydana gelmesi beklenen istenen ihtiyaç duyulan psikolojik kaymayı, bulunduğu ev ise kişinin bu yeni psikolojik farkındalığa ulaşmasını sağlayan deneyimleri içerir. Yaşam mutlu olmamızı ister. Fakat dengesizlik var olduğu sürece her mutluluğu bir de mutsuzluk takip edecektir. 
Kısacası yaygın kullanımda hayatımızda olan burçlar doğdumuz tarihte güneşin konumu ile ilgilidir. Güneş burcumuzdur. Fakat her gezegende; ay ve güneş dahil olmak üzere (astrolojide ikisi de gezegen kabul edilir) ve bu gezegenlerin kuzey ve güney kutuplarındaki konuma göre farklı burçların farklı özelliklerini taşımaktayız. Hayatın kendisi gibi karmaşıktır ve sadece güneş burcu ile değerlendirmek yetersizdir. Gezegenler ve etkileri, ruhumuzun oluşumdaki konumları yavaş yavaş araştırıp öğrenmeye çalışacağım bir konu ve Astroloji başlığı altında zaman zaman bunları irdelemek zaman zaman ise eğlenmek amacını taşıyorum. Hayırlsı :) 

 

Sosyal Ağlarda Paylaşın

Share on Tumblr

Facebook Yorumları


Yorumlar (4)

  • Elf Cevapla

    Buna da yorum yapmadan gecemeyecegim. Hatırlar misin bilmem zamaninda dogum haritami senle birlikte dinlemistik o guj bugundur sorgusuz sualsiz inanirim bu merete...:)) kitap da pek ilgimi cekti ingiliş mi sadece törkiş de var mi hocam :))

    01.05.2016 12:39
  • Yeliz Hısım Cevapla

    Hiç unutur muyum :)) Sanırım türkçeye çevrilmedi ama kitap budur https://books.google.com.tr/books/about/Astrology_for_the_Soul.html?id=koQwIaaPjcgC&redir_esc=y
    :*

    01.05.2016 21:16
  • Elf Cevapla

    Thanks :)

    01.05.2016 21:35
  • Cam Giydirme Cevapla

    fala inanma falsızda kalma demişler

    17.05.2019 02:12

Yorum Yapın