Felsefe...
"Cogito ergo sum" “Düşünüyorum, öyleyse varım.” Rene’ Descartes’in ünlü sözü, felsefi yorumu; “Duyularımız bazen bizi aldattığına göre, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını farzetmeliyim.
Burada sobanın karşısında oturduğumu nasıl bilebilirim. Bundan emin olamam. Rüya ya da hayal görüyor olabilirim. Ya da muzip bir şeytan benimle oyun oynuyor olabilir. Kuşku duymayacağım tek şey, bir şey düşünüyor olmam. Rüya gördüğümü, benimle alay edildiğini ya da bir bedenim olmadığını düşünsem bile bu böyle. İşte buldum! Düşünüyorum, öyleyse varım!”
Evet bir mantık hatası görünmüyor… Peki ya tersini düşündüğümüzde? Dünya gezegeninde ilk nefesimizi aldıktan sonra yaşanan her gelişme, içine çekildiğimiz her türlü kural-kaide ve düzeni sorgulamaya başladığımızda bu felsefeye ihtiyaç duyarız. Bana kalırsa Descartes de bunu farkındaydı. Matriks düzeninin içinde ve ne kadar derinlikte olup olmadığımızı anlamak için bu felsefeyi kurdu. Var olduğunu şüphe götürmez bir “gerçek” olarak kabul eden bir birey zaten varoluş felsefesi ile çok ilgilenmeyecektir. “Düşünüyorum, öyleyse varım”. Peki… Her düşünen mutlaka “var” ise, her var olan da düşünür mü? EVET mi? HAYIR mı? Bu sorunun cevabını benden çok daha iyi bildiğinize şüphem yok.
Yaşam denilen bu sahnede rol almak zor iş; “Cehalet balon”unun içine üflenen bir balon köpüğü gibi sürüklenirken her şey iyi hoş, ya patlarsa? Birazcık düşünmeyi seven, araştırıp içselleştirip sonra dışsallaştıran insanlar hümanizmlerini bir ölçüde yitirmiyor mu? Aydınlanma tuhaf bir olay. Kelime ne kadar olumlu bir kelime ama zamanı geliyor sıkça olumsuz anlamda kullanılıyor. “Başka”larının farkında olmadıklarının farkında olduğunun algısı insanda kibir yapar. Bu bilgileri paylaşmak lazım, yazı veya başka şekilde… Peki yazmak herkesin harcı mıdır? “Cehalet balon”unda gezenler iyi korunur. Orda uzun süre ve devamlı yaşadım, biliyorum. Cahil kibri ile korunan bu insanlara şefkatle ve sabırla ulaşmaya çalışmak lazım. Kibiri kibirle yenmek mümkün değil. Ülkemizde aydınların değerlerinin bilinmemesinin sebebi budur kanımca… Bir canlıya, insana, topluma veya millette ‘aptal’, ‘düşünmekten yoksun’, ‘koyun’ gibi etiketler yapıştırırsak bu canlılar o etiketleri gururla taşır. Tek yol anlayıştır ve tek ama tek yol SEVGİ’dir. Başka şekilde anlatmak mümkün değildir. Bunu kaç kişi yapabilir? Egosunu ve kibrini kaç kişi bir kenara atabilir. “Aydın” olmak kavramı budur bence, gerçek “aydın” sayısı da haliyle düşünüldüğünden de azdır belki de.
Facebook Yorumları
Yorumlar (1)
Selamlar Yeliz,
08.02.2017 22:06"Cogito ergo sum" kavraminin canlinin evrendeki varligini anlamlardirma ve ifade etme istegi ile ilgili iyi bir dayanak oldugunu dusunuyorum ben de. Tanimlamalarini da ozumsedigimi soyleyebilirim, guzel bir yazi, tesekkurler.
Ben de karsilasilan durumlari problem olarak nitelendirmekten once kabul edip coklu sistemler uzerinde etkilerini anlamaya calismanin ve bildigimiz ya da bildigimizi dusundugumuz sistemlere benzestirerek anlamaya calismanin yani bir anlamda interdisipliner yaklasmanin objektiviteye hizmet edecegini dusunuyorum.
Okumalarimda rastladigim guzel bir yaklasim oldu simdilerde bunun uzerine dusunuyorum. Seninle de paylasmak istedim, ilgili linkleri de ekliyor olacagim.
Bilimin, Insanlik (humanities) uzerindeki etkisi, artilari, eksileri, optimum adaptasyon bicimleri.
"Science is about what is the case, not what ought to be the case. Science describes, but does not prescribe."
Anladigim, bilimsel metodolojiyi kullanarak sistemlerin nasil calistigini, beynin nasil isledigini bilebiliriz ancak bilimin bir karar verme yetisi yoktur, bilim ortaya koyar bundan sonraki asamalar ise canlinin bu veriyi hangi acilardan ozumseyecegi ve kullanip kullanmayacagina karar veresiyle ilerler bu da cesitliligi ortaya koyar. Bu sayede de coklu/ farkli dusunme sekilleriyle problemlerin cozum olasiliklari cogalir.
https://www.quora.com/Is-neuroscience-ruining-the-humanities#
http://www.chronicle.com/article/the-shrinking-world-of-ideas/150141
Cok duzgun derleyemedim ama okuduklarimin cogu ana fikrinde, kibirsiz ozguvene, acik fikirlilige ve zihninde ve kalbinde bariyerler kurmanin mutsuzluk getirecegine dayaniyor.
Sonucta gunun sonunda elimizde sevgiden baska hicbir sey kalmayacak : )
kiymetini bilmek lazim.
sevgiler : )
<3