Aşk tanrıçaları
Aşk için savaştığım meydanlarda kalbimi en büyük silahım -kılıcım- olarak kullandım hep, hayallerimi de kalkan… İstedim ki hep kalbimi son zerresine kadar paylaşayım ama hayallerimle ördüğüm kalkan sayesinde en büyük hayalkırıklıklarına hazırlıklı olayım. Plan öyle yürümedi. Kılıcım o kadar çok kırıldı, kalkanımı da yere attım gittim. Ve şimdi bu yaşımda, bu gücümde ve katettiğim bu kişisel gelişim yolculuğumun bu noktasında hayattaki en büyük korkum, ve tek gerçek korkum maalesef kalbimin kırılması olmuş. O cesur kız, kalbini hep öne atan kız gitmiş, korkak kalbini sakınmaya çalışan bir kız gelmiş.
Afrodit veya Aphrodite (Yunanca: Ἀφροδίτη), Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası. Roma mitolojisindeki ismi Venüs'tür. Gigantlar arasındaki karşıtı Periboia'dır.
Afrodit'in doğumu üzerine iki efsane vardır. Homeros tanrıçanın Zeus ile Okeanos kızı Dione'den doğduğunu söylerken, Hesiodos Theogonia’da bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. Kronos, kral babası Uranos'u devirirken, bir orakla babasının cinsel organını keser.[kaynak belirtilmeli] Kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden Afrodit doğar.
Aphrodite altın sıfatıyla çoğu yerde karşımıza çıkar. Tanrıça için çoğunlukla kulanılan sıfatlar işveli, cilveli ve gönül alıcıdır. Güzelliği, sevgiyi, sevişmeyi simgeleyen tanrıça, çoğu yerde oğlu Eros ile görünmektedir. Ancak Eros Hesiodos’a göre oğlu değildir ve Afrodit'in alayına daha sonra katılmıştır. Bunun yanı sıra tanrıçanın alayında güzelliği, zarafeti ve bereketi simgeleyen Kharitler, Horalar ve Hymenaios yer almaktadır. Tanrıça çoğu kez çıplak betimlenir. Ayrıca takan her kadını dünyanın en güzel ve çekici kadını gösterebilen büyülü bir memeliği vardır. Hera, bu memeliği Truva savaşı'nı izleyen Zeus'u baştan çıkarıp kandırmak için kullanmıştır.
Aşk tanrıçası Afrodit, Venüs veya Peribola aynı zamanda savaş tanrıçasıdır bence. Çünkü uğrunda savaşmaya değecek tek şey aşktır. Ne para, ne güç ne de toprak. Aşkı hissedebilen, gerçek anlamıyla yaşayabilen, merhameti de bilir. Cinsel olarak tamamen yüzde yüz açık bir şekilde iletişim kurabilen insanlar her konuyu birbiriyle paylaşabilir. Güzellik ise ruh ile birlikte vazgeçilmez hale gelir. O yüzden Afrodit hem aşk tanrıçasıdır hem de savaşçıdır. Bu değerleri ayakta tutmaya çalışan bir savaşçıdır. Ben bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğan bir denizkızı tanrıçası olduğunu kabullenmeyi seçiyorum. Deniz sonsuzdur ve sürprizlerin en güzellerini barındırır çünkü.
Çıkarsız, beklentisiz, şekilsiz, olduğu gibi ve olanla birlikte şekillenerek hayat veren kadınlar bu savaşı önde götürmektedirler. ve ilk görüşte çarpıldıkları bir erkekle tanıştıklarında kim olduklarını unutmamış olmalarını yürekten diliyorum.
Günümüzde aşk- cinsellik ve tutku dünyayı yöneten diğer güçlerle sarmaşık olmuş durumda maalesef…
Kurtuluşumuz ise ne yaşarsak yaşayalım kalbimizi kapatmamak her zaman kalp kırıklığını da göze alarak gerçekten “anlaşabileceğimiz” insanlarla bu güzellikleri yaşatmaya devam etmeye çalışmak.
Kalp kırılmasının düşüncesi bile insanın içini burkar haldeyse bile…
Facebook Yorumları
Yorumlar (0)
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!