Yazılar

2020/4

Psikanaliz narsizmi besler mi? Yine ne diyor bu deli dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ne yapayım beynim kelimeleri işleyen bir tığ gibi beklenmedik yerlere götürüyor hayatın yünlerini smile Yani daha doğrusu insanın kendini anlama, kendisini kendi yapan yolcuğunda etkili olan travmaları, eksilerinin artılarının dayandığı sebepleri araştırma yoluna girmesi hatta daha da ileri giderek kişisel gelişim yolcuğuna adım atmasını sağlayan tüm girişimlerin böyle bir etkisi var mıdır?

Bir adım geri atalım…

Büyük aileleri düşünelim, mafya ailelerini, aşiret ailelerini, multi-milyar mirasa doğmuş aileleri, ünlü aileleri… Bu ailelerde dışarıdan her zaman öyle görünmese de birey önemli değildir, bütündür önemli olan. Topluluktur, gruptur… Birey ise bütünü oluşturan parçalardan biri olma yolunda önemlidir, vazgeçilmezdir ama hiçbir zaman başrol oyuncusu olamaz. Bu tür topluluklarda bireyselcilik, tekeycilik, içe dönme, düşünme-araştırma-geliştirme narsistik bir uğraşa döner. Bu uğraşlar ise kendi varlığının yıldızı olabilmeyi sağlar. Bu gruplarda entelektüel uğraşlar istenilen yol değildir;  pragmatik uğraşlar, ortak inançlar, geleneklerdir süreklilik için gerekli olan. Sadece tek kişi değil, hiç kimse başrol oyuncusu değildir hatta hiç kimse travmalarının bile yıldızı olamaz. Hepimiz şu cümleyi duymadık mı:” Bizim zamanımızda hiç böyle olabilir miydi? Tokatı yerdik babamızda kendimize gelir, ayarlarımız düzelirdi”.

Bana kalırsa bu anlayış neslin devamı için savunma mekanizması olarak gelişmiştir. Neslin devamı için entelektüel uğraşlar tehdit oluşturur… Yaşam kalitesi düşük olsa da kantitesi yüksek olsun ister neslin devamını getirmek için yırtınan bilinçaltı-dışı-ortası-üstü-içi-dışı…

Sosyal Ağlarda Paylaşın

Share on Tumblr

Facebook Yorumları


Yorumlar (0)

Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın