Popüler Yazılar


Kendi kaybeder

Minik ilham kuşum. Seni çok seviyorum. Seni ortaya çıkaran herkesi ve her şeyi de… Getirileri ve götürüleri, gülücükleri ve gözyaşlarıyla… Sen bana geldin ya güzel ilham kuşum. Seni bana getiren güzel insanların ara ara çirkinlikleri feda olsun sana… 
Bilmediğim şeyler hep korkutmuştur beni. Öyle ya insan her zaman kontrolü elde tutmak karşısına çıkacaklara karşı hazırlıklı olmak istiyor. 

Bağımlılık

Her türlü bağımlılık insanı zorlu sınavlara yöneltir. Eşya-para-madde-yemek-şeker-aşk-seks-güven-insan-alışkanlık-iş-tembellik-uyku-uyanıklık-aile-gezmek-ev diye bu liste devam eder. Hepsinde ortak nokta fazlasının zarar azının yetersiz, yokluğunun eziyet gibi gelmesidir.


29 Mart

Bu yılın ilk doğum günü hediyesi olan sevgili abim ve eşinden gelen numeroloji haritamın başlangıcı...

"The year 2016 is a time to revel in freedom and expand your horizons. Keep an open mind and concentrate on feeling very loose and free. Be very adventurous and as flexible as possible. Make constant use of your imagination, your creative approach and as much resourcefulness as you can muster. Your myriad activities are likely to move at a very fast pace. Many of your opportunities -- and some of the most exciting ones -- will be found outside your ordinary routine."


Aklımızla oynamayın...

Şu anda ülkemizde sinsi amaçlarla (!) gündem yoran konuya biraz da ben değinmek istedim. Şu konuda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum; bu fikri benimseyip de akıl sağlığı ve vicdanı tam olan hiç kimse zaten yoktur. Ayrıca hepimiz biliyoruz ki tecavüze uğrayan insanlar sadece kadın değildir. Sadece çocuk değildir ve her zaman medeni durumu da bekar değildir... Her şeyi geçtim yasayı akıl sınırlarının dışına taşıyan bir etmen de bu durumdur. Bu konuda ben sözün bittiği noktadayım. Fakat bu durumu fırsat bilip bazı şeyleri vurgulamak da istiyorum. Maalesef toplumumuzdaki iyi niyetli ve temiz erkeklerin bir haber olduğu bir durum bu. Ortaokul ve lise yıllarımda ben de sadece bir çocukken bir çok türk kızı gibi dehşet verici tacizlere maruz kaldım. Bunu biraz büyüyüp korkmamayı başladığımda üniversitede bir erkek arkadaşıma anlatmıştım ve öyle şok olmuş öyle dehşete uğramıştı ki toplu taşıma araçlarında savunmasız dişilerin koruyucusu moduna girmişti :) Bu farkındalık bile bana yetmişti, çünkü benim sesimi çıkaramadığım zamanlarda bütün otobüs de sessizlik yemini etmiş gibiydi... Benim tek koruyucum korkusuz ablam olmuştu. Sanki aynı dertleri o da yaşamıyormuş gibi... Geçenlerde bir dizide bir öğrenci hocasına onun yanında güvende hissetmediğini söyleyince öğretmeni dehşete kapılmış ve "gerçekten böyle mi hissediyorsun" demişti. Kızın cevabı ise hepimizin cevabıydı. Biz kadınlar kendimizi HİÇBİR yerde güvende hissetmiyoruz. Bu bir toplu taşıma aracı olabilir, sahil kenarında bir yürüyüşe çıkmış olabiliriz, yalnız veya kalabalık içinde olabiliriz. Hiç farketmez!! Bu duyguyu anlamak da fıtrat meselesidir; anlaşılmasını asla bekleyemeyiz çünkü mümkün değildir. Sadece bunun bilincinde olmanız ve ona göre davranmanız bile bizim için çok büyük bir devrim olacaktır. Bütün yaratılış bir bütündür ve her varlık birbirine ihtiyaç duyar. Bu aşağılayıcı bir durum değildir. Lütfen birbirimizi artık bütünlemeye çalışalım dışlamaya değil...
Biliyorum ki bana ve karşılık veremeyecek durumda olan her masuma yapılan zulümler cevapsız kalmayacaktır... Ve ilk başta ablam Yeşim olmak üzere vicdansız insanların ektiklerinin biçilmesini beklemeyen destekleyen herkese teşekkür ederim.
Hayatı akışına bırakmak güzeldir ama toplumsal vicdanın yasal yaptırımları olmayacaksa çekilelim hepimiz inzivaya...