Popüler Yazılar

Üzüntüyü unutmamak

Çok kere izlediğim daha da izleyeceğim ve uzun süre sıkılmayacağım bir animasyon filmi: İnside out.
Bazılarımız daha fazla bazılarımız ise daha az yapsa da kendimizi koruma maskesi altında üzüntüden kaçınmaya geçiştirmeye programlıyız.


Evren

Önüme bir kitap sayfasından çekilmiş ve altı çizilmiş ingilizce bir paragraf geldi. Yazarı kim bilmiyorum o yüzden hakkını veremeyeceğim ama bana ait olmadığını söylemem yeterli olacaktır. Daha önceleri içinde büyüdüğüm kapalı fanustan çıkıp bunu anlayamazdım ama bu aralar kadın erkek hormonları ve beyinlerinin çalışma şekli ile ilgili olan bilimsel veriler sorularıma daha doyurucu cevaplar veriyor daha açık görüşlü olabilmeme neden oluyor.


Anarşizm

Bir zamanlar Mülksüzler isimli bir kitap okumuştum. En ideal yönetim şeklini anarşizm olarak resmediyordu. Anarşizm varlığında toplumun en küçük birimi olan aile bile farklı bir düzene ait idi. Bu düzende kafama yatan ve yatmayan özellikler bulmuştum. Günümüz Türkiyesinde bu yönetim şekline anlamsız bir özlem duymaya başladım. Canımız sıkıldaydı duygusallık arka planda olsaydı insan ilişkileri daha robotik olsaydı da İNSANLAR ÖLMESEYDİ!!!! Benim gibi düşünen daha yüksek bir ideoloji kisvesi altında gerçekleştirilen katliamları kabul edilemez gören nice insan var. Çünkü hayat, can birinci sırada olmalı. Maalesef ülkemizde ve dünyamızda bırakın canlının değerini insan hayatı bile ön planda değil. Böyle zamanlarda Mülksüzleri okuduğumda yaşadığım aydınlanmayı hatırlıyorum fakat ne fayda. Ben burada bu satırları yazarken canlılar akıl almaz eziyetlere maruz kalıyor. YÜREK OLAN YANAR.



Üç ay

İnsan evrimi çok farklı boyutlarda gerçekleşmiştir. Fiziksel evrimi-endüstriyel evrimi-teknolojik evrimi derken bir noktada çok büyük bir zıplama ile bir anda ulaşılmaz hale gelmiştir. Yıllar yıllar yüzyıllar sürse de yine de “bir anda” hayal gücüyle-zekasıyla-sosyal yetenekleri ile bambaşka bir konuma oturmuştur. Öyle ki grandiyöz sanrıları ile kendini en muhteşem zannedecek duruma gelmiştir. Benim fikrimce de internetin çıkmasıyla insanda “ruh evrimi” meydana gelmiştir. Evrim iyi ya da kötü bir olgu değildir, sadece olan bir şeydir. İyiye gidiş anlamına gelmez. Ruh evrimi de kanımca iyiye gidişe kesinlikle vesile olmamıştır. Bugün gök tarihinde önemli bir günmüş. Hem mavi ay, hem tam ay tutulması hem de süper ayın bir arada görüleceği nadide bir günmüş. Benim aklıma Haruki Murakami’nin dünyalarından birini getirdi. Hayal gücü bence evrimin getirdiği iyi şeylerden biri… Haruki de bunun çok güzel örneklerinden biri. Çok yakınımda da çok güzel bir örneği var ama o başka bir yazının konusu…

Haruki diyorduk, Murakami de J Onun 1Q84 romanındaki 2 ayı getirdi aklıma bu durum… “Aslında” hayatımızdaki her şey değişiyor… Hani yüzyıllar süren evrim aslında “bir anda” her şeyi değiştirdi ve insanlığı kibir tahtına oturttu ya, günümüz siyasetinde coğrafyasında yani hayatımızda her şey değişiyor ve tasavvur edemediğimiz üçüncü bir evrim zıplamasına doğru gidiyoruz. Haruki’nin dünyasında bu değişim ikinci ayın belirmesiyle kendini dışa vurdu. Herkes göremedi belki ama bir belirtisi vardı. Bugün aynı günde aynı gökte yaşanacak olan bu üç ay durumu da yaşadığımız akıl almaz gelişmelerin bir dışa vurumu olsa da, değişeni bir kez de görebilsek, hoş olur muydu? Olmaz mıydı? Bunlar sadece bilim dediğinizi duyar gibi oluyorum… Hayal gücü evrimin getirdiği en güzel şeylerden biri iken varsın saçmalayan ben olayım. J